MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

BÜYÜK VE KÜÇÜK GÜNAHLAR

<< 3247 >>

29- Yalanın Caiz Olduğu Durumlar

 

1. ümmü Gülsüm binti Ukbe

 

- - (-)

23945 (1)- Humeyd b. Abdirrahman'ın, annesi ümmü Gülsüm'den bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanIarın arasını bulmak için olmayan şeyleri söyleyen kişi, yalancı değildir" buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4920) ve İbn Hibban (5733) rivayet ettiler.

 

 

 

23946 (2)- ümmü Gülsüm binti Ukbe bildiriyor: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanIarın arasını bulmak için abartılı ancak hayırlı sözler söyleyen kişi, yalancı değildir'' buyurduğunu işittim. İnsanların söylediği yalanlar içinde üç tanesi dışında hiçbirine ruhsat verdiğini de işitmiş değilim. Bunlardan biri savaş alanında söylenen yalandır. Diğeri, insanların arasını bulmak için söylenen yalandır. Bir diğeri de, erkeğin karısını, kadının da kocasını razı etmek için söylediği yalandu."

 

[Sahih]

 

Ravi der ki: "ümmü Gülsüm binti Ukbe, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) biat eden Muhacirlerden biriydi."

 

 

 

23947 (3)- İlk Muhacirlerden biri olan ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki:

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''İnsanIarın arasını bulmak için abartılı ancak hayırlı sözler söyleyen kişi, yalancı değildir'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

 

 

23948 (4)- ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki: "Yalanlar içinde üç tanesi dışında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hiçbirine ruhsat verdiğini işitmiş değilim. Bunlardan biri insanların arasını bulmak için söylenen yalandır. Diğeri, kişinin savaş alanında söylediği yalandır. Bir diğeri de, erkeğin karısını, kadının da kocasını razı etmek için söylediği yalandır."

 

[Sahih]

 

 

 

23949 (5)- İlk Muhacirlerden biri olan ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''İnsanIarın arasını bulmak için abartılı ancak hayırlı sözler söyleyen kişi, yalancı değildir'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

 

 

23950 (6)- ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''İnsanIarın arasını bulmak için abartılı ancak hayırlı sözler söyleyen kişi, yalancı değildir'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

 

 

23951 (7)- ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece üç durumda yalana ruhsat vermiştir. Biri, savaşta söylenen yalandıL Diğeri, insanların arasını bulmak için söylenen yalandıL Bir diğeri de, erkeğin, karısının gönlünü almak için söylediği yalandır."

 

[Sahih]

 

 

 

23952 (8)- ilk Muhacirlerden biri olan ümmü Gülsüm binti Ukbe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''İnsanIarın arasını bulmak için abartılı ancak hayırlı sözler söyleyen kişi, yalancı değildir'' buyurduğunu işittim.

 

[Sahih]

 

 

2. Esma binti Yezid

 

- - (-)

23953 (1)- Esma binti Yezid bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in hutbesinde şöyle buyurduğunu işittim: "Ey iman edenler! Kelebeklerin kendini ateşe atması gibi sizler de ne diye yalanın peşine düşüyorsunuz? üç durum dışında kişinin söylediği her bir yalan aleyhinde yazılır. Bunlardan biri, erkeğin karısının gönlünü almak için söylediği yalandır. Diğeri, kişinin savaşta düşmanı kandırmak için söylediği yalandır. Bir diğeri de, kişinin, iki müslümanın arasını bulmak için söylediği yalandır."

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Tirmizi (1939) rivayet etti.

 

 

 

23954 (2)- Esma binti Yezid'in bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "üç durum dışında kişinin yalan söylemesi caiz değildir. Bunlardan biri, erkeğin karısının gönlünü almak için yalan söylemesidir. Diğeri (düşmana karşı) savaşta yalan söylemektir, zira savaş bir hiledir. Bir diğeri de, insanların arasını bulmak için yalan söylemektir.''

 

[Hasen]

 

 

 

23955 (3)- Esma binti Yezid'in bildirdiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ''Üç durum dışında kişinin yalan söylemesi caiz değildir. Bunlardan bir( erkeğin karısının gönlünü almak için yalan söylemesidir. Diğeri, insanların arasını bulmak için yalan söylemektir. Bir diğeri de, (düşmana karşı) savaşta yalan söylemektir.''

 

[Hasen]